Bilinçaltı kayıtların ne kadar hızlı zihnimize işlenebildiğinden ve en beklenmedik şeylerin dahi bilinçaltı tarafından farkedilerek hafızaya depolanabildiğinden bahsetmiştik. Gündelik hayatımızda karşılaştığımız uyaranların gözle görüleninin ötesinde farklı şekillerde bilinçaltına hitap eden alt mesajları olabiliyor. Bilinçaltını hedef alan bu alt mesajlara/işaretlere “subliminal mesajlar” denir. Üstelik bugün etrafımız, bu subliminal mesajlarla dolu…
Çağımızın en popüler tartışma konu başlıklarından biri; reklamlarda ve medyada başvurulan subliminal mesajların etik olup olmadığıdır. Bilinçaltına giden yolun kapısını açabilen anahtarların başında insanoğlunun en ilkel duygu ve dürtüleri yatıyor. Varoluşumuzun temel dinamikleri arasında yer alan üreme/cinsel eylem ile hayatta kalmak için savaşma ve hayatta kalma gücünü veren agresyon son derece önemli bir yere sahiptir.
Neden araba pazarlama sektöründe arabalarla bir arada sunulan şuh kadınlar yer alır? Araba yıkayan daracık etekli bayanlar, direksiyon başında göz kırpan kırmızı dudaklı kadınlar, araba ile başlayan ilişki senaryoları ve daha pek çokları… Jilet reklamlarında öpülmeye doymayan erkekler, kaslı fit vücudunu sergileyen baylar boy gösterir. Acaba neden? Bunların tamamı insan tabiatının en temel yapı taşlarından biri olan libido enerjisini hedef alır. Bu hedef alma, görsel veya sözel uyaranlarla mümkün olabilir. Cinsel içerikler karşısında hızlıca harekete geçen bu temel enerji, bilinçaltının kapısını hızlıca aralayabilen sihirli bir güç gibidir. Bu sayede beyin, o ürünün çok tercih edilir güzellikte olduğu inancına kapılır. Hatırlayın; ‘bilinçaltı masumdur, çabuk inanır’ demiştik. Dolayısıyla bilinç filtresini geçmeyi başararak bilinçaltı kuyumuza ulaşabilen her tür mesajın tesiri üzerimizde çok daha üstün bir güce sahiptir. Bizi o şeyin alınmaya değer, sahip olunması gereken bir şey olduğuna inandırır. Aslında o şeye doğru çekildiğimizi hissederiz…
Tam da buradan hareket ile, kimi ismi bilinen gıda sektöründeki dev markalar ve medya sektöründe nam salmış ünlü yapım şirketlerinin legal olmadığı savunulan yollar ile bu subliminal mesajlara başvurarak insanları etki altına aldığı konuşuluyor. Örneğin bir içecek reklamında kullanılan “şişeyi içen bir kişi” gölgesinin yakın mercek incelemesinde cinselliği anımsatacak bir figür çağrıştıran gizli şekillere yer verildiği keşfedildi. Çocukların en çok severek izlediği çizgi filmlerde dahi bazı karakterlerin insan beynindeki libidinal enerjiyi uyarabilecek, neredeyse cinsel organ şekilleri baz alınarak üzerine eklemeler yapılıp bilincin yakalamasının önlendiği, sadece bilinçaltının yakalayabileceği parçalara yer veriliyor olduğu, sarsıcı gündem başlıkları arasında yer alıyor. Çocukların bilincin getirdiği filtreleme özelliğinin henüz yeterince gelişmemiş olması gereği masumiyetinin ön planda olduğu erken yaşlar döneminde, bilinçaltı yönlendirmelere daha açık oldukları gerçeği ile çizgi filmlere tutkun hale nasıl geldikleri bu noktada düşünülebilir. Öte yandan günümüz yayınlarında yer verilen şiddet içerikli çizgi filmler kadar şiddet dolu oyunların da bağımlılık yaratması, en temel duygulardan olan agresyona hitap ediyor olması gereği şaşırtıcı görünmüyor.
Yayınlanan diziler için de aynı araştırmalar sürüyor ve şuna benzer veriler elde edilmeye devam ediliyor: Örneğin izlediğiniz karede masumane bir diyalog sahnesi söz konusu. İki kişi karşılıklı sohbet ediyorlar. Bu karenin arka planına odaklanıldığında, önünde durdukları bakkalın tentesinde cinsel içerikli bir terim yazıyor. Baktığınız yerde siz hiç böyle bir şeye rastlamıyorsunuz. Ancak üst beynimiz gibi olan bilinçaltımızın radar ağına takılıyor ve ilkel yanımıza ulaşarak içimizdeki enerjiyi uyandırıyor. Bu ve benzeri sahneler sayesinde dizilerin üstümüzdeki adeta esir alan büyüleyici yanının nereden gelebileceği ilginç bir anlam kazanıyor. Satışı mevcut bazı yiyecek ürünlerinde de benzeri bir durum görülmekte. Cinsel içerikli konuşmayı andıran ifadelere; vurgulu ve büyük puntolarla yer verilmesi bilerek uygulanan subliminal mesajlar arasında yer alıyor (“Daha büyük ve kalın” vb.)
Bilincimiz parçayı içinde bulunduğu bütüne bağlı bir şekilde anlamlandırıp ele alırken, bilinçaltı her bir parçayı tek başına ayrıştırarak da incelemeye alıp depoya kaydettiğinden; birilerinin farkında olmadığımız tarafımızı muhatap alarak bir şeyleri bize sunuyor olması, iznimiz olmadan evimize girilmesi gibi bir tür sınır ihlali olarak değerlendiriliyor. Siz ne dersiniz?
Kommentare