top of page
Yazarın fotoğrafıLerna Mezirciyan Çankırı

Eş İlişkisi Bitti, Anne-Baba Olmak Baki !

B

ir çiftin birlikte olmasını sağlayan bir takım bağlar vardır; ilgi bakım gösterme ve ilgilenilme, arkadaşlık, arzu, sorumluluklar, sosyal bağlantılar gibi. Kişilerin sahip olduğu bağlantı türü karşısındakiyle uyuşmadığında, evlilikler yürümeyebiliyor. Bu noktada çocukları olan evli çiftlerin yaşadıkları başlıca sorun, boşanmayı ona nasıl söyleyecekleri ve bu süreç sonrasında neler yapılması gerektiğiyle ilgilidir. Çocuklara boşanmayı açıklarken;

- Ebeveynler dışında kimse söylememelidir.

- Eşlerden biri ötekinden daha kötü durumda olsa bile beraberce çocuğa bu durumu anlatması en idealidir.

- Çocukların en çok kendilerini rahat hissedebilecekleri ve güvende gördükleri yerde söylenmelidir (örneğin bu yer bir restoran olmamalıdır). Çocuk içinden gelen tepkiyi verebilecek bir ortamda olmalıdır.

- Anne ve baba konuşma sırasında eşit olarak konuşmalıdır.

- Ayrılmanın ne demek olduğunu çocuğa tam olarak anlatmak gerekir. Sadece ‘anlaşamadık’ deyip bırakmak yeterli değildir; çünkü çocuk bunu kurgulamaya başlar.

- Çocuğun kaldırabileceği düzeyde nedenlerin hepsi söylenmelidir.

- “Bizim aramızdaki şey bitti ancak bunun seninle alakası yok.” (!) şeklinde her gün tekrar söylemek gerekebilir. Çocuklarda benmerkezcilik çok fazla vardır. Bu nedenle yetişkinlerin saçma bulduğu nedenlerden kendilerini suçlayabilirler. Dolayısıyla bu durumun asla kendisiyle ilgili olmadığı söylenmelidir. Yoksa buna inanan çocuk ileride depresyon meyilli bir ergen ve ilişkilerinde hep kendini suçlu gören bir yetişkin olabilir.

- Bir ebeveyn diğeri hakkında asla suçlayıcı konuşmalar yapmamalıdır.

- Ebeveynler de çocuklar da duygularını ifade edebilmelidir. Özellikle de ebeveynler bu durumu söylerken ağlamaktan çekinip geri durmamalıdır. Hatta ağlayan bir anne ve baba gören çocuk, böylece tek mutsuz kişinin kendisi olmadığını görüp yalnızlık hissetmez.

- Eğer anne/baba konuşurken kendini tutamadan sürekli ağlıyorsa, çocuk onun bakıma ihtiyacı olduğu fikrine kapılıp, onu iyi etme misyonu edinebilir ve mükemmel çocuk olmaya çabalayabilir. Bunun kesinlikle önlenmesi gerekir. Bu sebeple anne/babanın şunu demesi gerekir: “Birkaç ay sonra sen de göreceksin, ne kadar iyi olacağım. Ben de sen de şimdi üzgünüz belki ama her şey çok güzel olacak. Senin bir şey yapmana gerek yok. Ben kendimi iyi edeceğim. Bakıma ihtiyacım yok, merak etme.”

Çocuğun her iki evde de özel bir yeri olmalıdır. Ev, tek göz bir odadan oluşsa da, evin bir duvarı, bir köşesi onun olmalıdır. Çocuğun diş fırçası, terliği, ders kitapları her iki evde de olmalı ki çocuk ‘onu bunu unuttum kaosu’ ve bölünmüşlük yaşamasın. Öte yandan anne ve babanın çocukla görüşme günleri ayarlanırken hafta içi birinde hafta sonu birinde ayrımı yapılmamalıdır; çünkü bir süre sonra ebeveynler için bu durum can sıkıcı olmaya başlayabilir ve bunu çocuk bakıcılığı gibi algılamaya başlayabildiği gibi çocuk da bu ayrım nedeniyle hafta sonu eğlenceye gideceği ebeveyniyle olmayı daha çok isteyebilmektedir.

Boşanma Sonucunda Çocukların Hakları

1- Her iki ebeveynine de sevgisini ifade edebilme hakkı

2- Mesaj taşıyıcı durumuna getirilmeme hakkı

3- Kendisinden aile ajanı olmasının istenmemesi hakkı

4- Ebeveynleri veya onların aileleri hakkında negatif bilgilere maruz bırakılmama hakkı

5- Her iki ebeveynin ailesiyle de iyi ilişkiler içinde olabilme hakkı

6- Diğer ebeveyni ziyaret ettikten sonra sorguya çekilmeme hakkı

7- Diğer ebeveyne karşı silah olarak kullanılmama hakkı

8- Her iki ebeveynin hayatında da aktif olarak kalabilme hakkı

9- Kendi duygularını ifade etme veya etmeme hakkı

10- Ebeveynlerin arasındaki çatışmalara şahit olmama hakkı

11- Çocuk olarak kalma ve ebeveynin sırdaşı/dert ortağı olmama hakkı

12- Dengeli ve güvenli bir çevrede olma hakkı


6 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


Yazı: Blog2_Post
bottom of page